Daha iyi öğrenmek için SODTİ tekniği

    0
    70

    İstesek de istemesek de sürekli bir şeyler öğreniyoruz. Beynimiz hiç durmuyor.

    Geçenlerde sevdiğim YouTuber’lardan biri olan Vsauce bir deney yapmak için kendisini üç gün boyunca bir odaya kapattı. Dış dünyayla ilgisini kesti. Bunun için kullandığı oda tamamen beyazdı. Bembeyaz.
    Amacı bu odada beynine gelen tüm sinyalleri, uyarıları engellemekti. Bir çeşit beynini durdurma çabası. Sonucunu kendiniz izlersiniz. Bizim konumuzla olan ilgisi şu: böyle bir şeyi sakın evde denemeyin. Çünkü beyni durdurabilmek mümkün değil. Sürekli öğrenmek zorunda. “Beynim almıyor” diye onu suçlayamayız.
    Bugün sizlere beyninizi geliştirmek, daha iyi öğrenmek için SODTİ tekniğinden bahsedeceğim. Bu teknik 5 önemli aşamadan oluşuyor.
    ÖNCE SEV
    Her şey severek başlar. Hani derler ya “sevdiğin işi yaparsan, ömür boyu çalışmazsın” diye. Kim söylemişse çok doğru söylemiş. Bir dahaki sefere çalışman gerektiğinde böyle düşün. Sevgilinle buluşacakmış gibi.
    Peki ya sevgilinin yüzü karmakarışık bir matematik formülü gibiyse? Cuk cuk cuk. Güzellik dışta değil içtedir. Onu yine de sevmeyi öğrenmek gerekir.
    Bu adımın ana fikri: “Başarılı olmak için ya sevdiğin şeyleri keşfetmen ya da sahip olduklarını sevmeyi öğrenmen gerekir.”
    SONRA OKU
    Klasik bir münazara konusu. Yetenek mi yoksa çalışmak mı önemlidir? Okumak önemlidir. Ancak okuyarak büyütebilirsin insanlık ağacını.
    Bununla ilgili bir hikaye anlatayım size. Zamanın birinde bir satranç oyuncusu varmış. Adına ne diyelim, Bobby olsun. Bobby yetenekliymiş yetenekli olmasına ama öyle olağanüstü biri de değilmiş.
    12 yaşındayken ortadan kaybolmuş. 1 yıl boyunca ortalıkta pek gözükmemiş. 13 yaşında sahalara, tahtalara geri döndüğünde birdenbire parlamış. Amerika’nın en iyi satranç oyuncusu olmuş. Evet Bobby Ficher’dan bahsediyorum.
    Şimdi hepimiz o 1 yıl boyunca ne yaptığını merak ediyoruz değil mi? Okumuş. Hem de 1800’lü yılların bulabildiği tüm satranç oyunlarını. Eskilerin her türlü numarasını öğrenmiş. Onun kadar okumayan rakipleri o açılış hamlelerini gördükçe şaşkına dönmüşler.
    Ayrıca Rus satranç dergilerini de okumuş. Bunun için gerektiği kadar Rusça öğrenmiş. Çünkü onun zamanında dünyanın en iyi 20 oyuncusu da Rusmuş. Yani sadece kitap okumamış, en iyileri okumuş, onları çalışmış.

    CEVAP VER

    Please enter your comment!
    Please enter your name here