ABONE OL ► http://bit.ly/barisozcanyoutube
TÜM VİDEOLARIM ► https://youtube.com/barisozcan/videos

Şairler astronot olsaydı neler hisseder, dünyayı nasıl tarif ederlerdi diye düşünürüm bazen. Bunu anlamanın en kolay yolu şairleşen astronotların sözlerine kulak vermek herhalde.

Size bir kaç fotoğraf göstermek istiyorum. İlki bu. Nasıl? Modern bir sanat eseri gibi değil mi? Aslında bu bir havaalanı. Sıradakini tahmin edebilir misiniz? Bir kömür madeni. Bu bir kasaba ve bu da bir yol kavşağı. Yüz yıl önce aynı yere aynı açıdan baksaydınız bu karelerdeki tasarımları göremeyecektiniz. New York’un ortasındaki Central Park’ta da, Kamboçya’daki Angkor Wat tapınağında da hep aynı şeyi fark ediyoruz. Doğal bir tasarımı şekillendirmeye çalışan insan tasarımları. Bir şeylere hükmetmek, ona sahip olmak ve şekillendirmek… Nedense bizim için çok önemli.

Az önce gösterdiğim fotoğrafların bir ortak özelliği daha vardı. Hepsi de bizim görebildiğimizden farklı, tepeden bir açıyla, uzaydan çekilmişti. Brezilya’daki meşhur Ipanema Plajı’nın pek çok fotoğrafı vardır ve onlara baktığımızda özellikle biz erkeklerin aklı başından gidebilir ama aynı yer böyle bir açıyla çekilip kadrajlandığında bize farklı şeyler düşündürmeye başlıyor.

Bu paradigma değişimini ilk fark eden kişi Frank White adında bir yazar olmuş ve bu konsepte “The Overview Effect” adını vermiş. Hatta 1987 yılında konuyla ilgili bir kitap da yazmış. “Overview” kelime anlamıyla “Genel Bakış” demek ama kavramı “Sorgulama Etkisi” ya da “Yeniden gözden geçirme etkisi” şeklinde Türkçeleştirmek daha doğru olur zannediyorum. Kozmik bir bakış açısı.

Bu etki doğal olarak ilk kez dünyayı uzaydan yani tepeden gören astronot ve kozmonotlarda gözlemlenmiş. Gerçi “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!” diyen bir Yahya Kemal’imiz vardı bizim ama onu maalesef tanıyamamışlar.

Uzay mekiğinin penceresinden dünyayı izleyen astronotların hissettikleri de çok farklı değil, neredeyse şairane duygular. Dünya üzerinde aydınlıktan karanlığa geçerken ufukta görülen şimşekler, şehir ışıklarının arasında dans eder gibiler. Tevfik Fikret görse “şehrayin ışıkları” derdi herhalde. Kutuplarda aurora perdelerinin arasından süzülen astronotlar gördükleri renkleri, hareketi, güzellikleri tarif edemediklerini söylüyorlar.

Ayda yürüyen ilk kişi Neil Armstrong, oradan dünyayı görünce işte tam olarak bu etkiye yakalanmış. “Birden farkına vardım ki, o küçük mavi bezelye tanesi bizim dünyamızdı” diyor Armstrong. Sonra bir gözünü kapatıp baş parmağını kaldırarak dünyanın üstüne koymuş. O anda bunu yaparken kendini bir dev gibi hissedeceğine çok çok küçük hissetmiş.

Uzaya çıkan Sultan bin Salman Al Saud ise yolculuğunu şöyle anlatıyor: “ilk gün hepimiz kendi ülkelerimizi işaret ettik. 3. veya 4. gün birbirimize kıtaları gösteriyorduk. 5. gün geldiğinde sadece tek bir dünya gördük.”

Videonun tam metni, kaynaklar ve linkler web sitemde: http://barisozcan.com/soluk-mavi-nokta

MÜZİKLER
The Girl from Ipanema – Izzy Warner
Lost Frontier – Kevin MacLeod http://incompetech.com/
Atlantis – Audionautix
Waking Up – M83
~
OKU ► http://bit.ly/oku-serisi
İZLE ► http://bit.ly/izle-serisi
STT ► http://bit.ly/stt-serisi
VLOG ► http://bit.ly/barisozcan-VLOG
~
http://twitter.com/BarisOzcan
http://google.com/+BarisOzcan
http://facebook.com/BarisOzcan
http://instagram.com/BarisOzcan
http://www.snapchat.com/add/ozcanbaris
http://BarisOzcan.com/sikca-sorulan-sorular

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here