Sorulabilecek En Gereksiz 10 Soru Ve Doğru Cevabları

0
528

Hayatı soru sorarak öğreniyoruz. Aklımıza gelen en saçma soruların cevaplarında bazen dünya tarihi saklı olabiliyor. Soru sormaktan vazgeçmemek lazım. Sormadığımız her soruda bildiklerimiz hep eksik kalıyor. İşte size sorulabilecek en gereksiz 10 soru ve şaşırtıcı cevapları.

Askerler neden selamlaşır?

Şimdi efendim, askerlik yapanlar bilir selam vermek bambaşka bir ritüeldir. Askerlik yapmayanlar da görmüştür, selam vermenin bir adabı vardır resmi üniforma altında. Peki bu adet nereden geliyor? Mesele selamlamaksa, “Selam komutanım” demek yetmez mi? Yetmez… Eski çağlarda, silah taşımak ruhsata bağlı bir lüks değildi. Kılıç, balta, mızrak herkes eline ne geçirirse üstünde taşıyabiliyordu. Yani siviller de askerler de sürekli silah altındaydı. Bu durumda kimin kime silah çekeceğinin belli olmadığı güvensiz bir toplum düzeni oluşuyordu. Bu düzensizliğin önüne geçmek için birbirine silah çekme niyetinde olmayan insanlar, karşılaştıklarında sağ ellerini havaya kaldırarak “Benden zarar gelmez” mesajı veriyorlardı. Roma İmparatorluğu’nda bu şekilde selam vermek standarda bağlandı. Avuç içi dışarıya bakacak şekilde omuz hizasında kol kaldırmak, bir saygı ve niyet belirtme ritüeli haline geldi. Ortaçağa gelindiğinde ise, şövalyeler döneminde işin rengi değişti. Çünkü sadece selam vermek yetmiyordu, koruma amaçlı takılan zırhlı başlıklar kişinin yüzünü kapatıyordu. Bu durumda kişinin hem elini kaldırması hem de başlığını açması zorunlu hale getirildi. Ve selam şekli, kolun omuz hizasına kalkıp, elin başa gitmesi şeklinde bir evrim geçirmişti! Zırhlı başlıkların artık kullanılmamasına rağmen, hala askerler ellerini şakaklarına götürecek şekilde ve avuç içlerini göstererek selam verirler. Yani yapılan şey bir selamlama değil, iyi niyet bildirimi. Uzun lafın kısası selam vermek “Rahat ol komutan benden sana zarar gelmez” demekle aynı şey aslında.

asker

Boks ringleri neden karedir?

İngilizcesi olanlar hemen bu işte bir terslik olduğunu zaten anlamıştır. Ring İngilizcede halka demektir. İngilizcesi olmayan da belediye otobüslerinin “Ring sefer” mantığını düşünebilir. Peki boks yapılan alan kare olmasına rağmen neden “Halka” diyoruz? Boksun ilk ortaya çıktığı dönemlerde boksörler toplum tarafından sporcu olarak pek kabul görmüyordu. Bu sebeple boksörler maçlarını halkın içinde yapıyorlardı. Adeta bir sokak kavgasını andıran bu müsabakalarda, kalabalık boksörler etrafında bir daire oluşturacak şekilde dizilirlerdi. Halka şeklinde açılan bu alan içerisinde dövüşen boksörler bir çok kez izleyicileri de yumrukladıkları oluyordu haliyle. İnsanları boks alanından uzak tutmak için ilk önce ön sıralardaki insanların kalın bir iple boks alanını korumaları sağlanmıştır. Boks ringlerindeki iplerin atası olan bu ilk ipleri maç boyunca tutmak sorun olduğu için, aklın yolu bir denerek iplerin kazığa bağlanması kararı alınmıştır. Şimdi kazığa ip bağlamış olan bilir efendim daire şeklinde ip germek zordur, gevşer eder sinirini bozar adamın. Bu sebeple köşeli bir alan ihtiyacı duyulmuş ve karede karar kılınmıştır. Üçgen olacak hali yoktu zaten… Fakat boks alanı kareye dönmesine rağmen “Ring” yani “Halka” olarak anılmaya devam edilmiştir. Peki Boksa neden Boks deniyor? O da sizin ev ödeviniz olsun.

 width=

Korkunca gerçekten ödümüz patlar mı?

Tıp tarihi henüz korkudan ödü patlamış bir hastayı literatüre geçirmemiştir. Önce bunu bir bilelim efendim. Şimdi öd dediğimiz şey bir organ değildir. Öde karaciğerin salgıladığı yeşile çalan bir acı sıvıdır. Öd kesesi bu sıvın biriktiği yerdir ki biz o keseye safra kesesi diyoruz. Yani ödün patlaması diye bir şey zaten olanaksızdır, vücudumuzun içinde infilak eden bir sıvı olacağını düşünmüyorsunuz herhanlde? Peki bu söz nereden geliyor? Hipoktat’tan beri bilinen bir Tıp gerçeği vardır ki, safra kesesinde fazla safra birikmesi vücudu manevi açıdan olumsuz etkiler. Safra sıvısının gerçekten böyle bir etkisi vardır. Hep kullanılan bir söz vardır; “Melankoli”. Bu sözün Latince kökeni; Melaina Khole’dur. Manası da “Kara Safra” dır. Vücutta safra sıvısının birikmesi direkt moralimizin bozulmasına sebep olur. Sevgiliniz sizi terk ettiğinde, tuttuğunuz takım maç kaybettiğinde, uçağınız rötar yaptığında… Kısacası sizin olumsuzluk olarak tanımlayabileceğiniz her durumda vücudunuzda bir hareketlenme yaşanır. Bu hareketin temeli safra kesesidir, safra kesesi daha fazla safra salgılamaya başlar ve bir bakmışsınız bunalıma yelken açmışsınız… Peki korku safra salgılaması yapar mı? Korktuğunuz şeyin üzücü sonuçları varsa evet, ancak biri size “Böh” yapınca hayır. Fazla safra salgılaması, safra kesesini patlatır mı? Böyle bir vaka henüz Tıp tarihinde görülmemiştir. Peki kese patlar mı? Evet çeşitli darbelere ve rahatsızlıklara bağlı olarak kesede yırtıklar oluşabilir. Bu durumda kesenin içindeki acı sıvı iç organlarınıza bulaşır, bu durumda acilen tedavi görmeniz gerekir. Haydi geçmiş olsun, artık rahat rahat korkabilirsiniz…

korku

Neden “yazı tura” atarız?

Elbette bir şeylere şans faktörünü katarak karar vermek için kullanılır yazı tura metodu. Ancak bu ritüel nereden geliyor? Düşündünüz mü hiç? Zaten düşünmekle bulunacak bir şey değil, düşünmediyseniz kafaya takmayın boşuna. Fakat biz bilmek isteyenler için araştırdık bulduk. Yazı tura en nihayetinde parayla yapılan bir iş. Para denince akla kim geliyor? Lidyalılar tabii ki, öncelikle şunu bilelim ki dünyadaki ilk yazı turanın Anadolu’da atıldığı kesindir. Fakat bunu Lidyalılar yapmadı. Lidyalılar, bu işin sadece boyutunu değiştirdi. Anadolu’nun ilk sakini olan höyüklerde yaşayan ilkel insanlar, Tanrıların düşüncelerini tahmin etmek ve anlaşmazlıkları çözmek için iki yüzü farklı olan yuvarlak taşlar havaya atarlardı. Yere düşen taşın hangi yüzünün göğe bakıyorsa, belirleyici karar ona göre verilirdi. Lidyalılar da en nihayetinde Anadolu insanıydı ve atalarının bu kültürlerini üzerlerinde taşıyorlardı. Parayı icat ettiklerinde, bu tip kararların alınmasını para atışı olarak değiştirdiler. Çünkü para daha pratik ve değerliydi. Zaman içerisinde Romalıların kültürüne geçen bu para atışı ritüeli Sezar zamanında farklı bir hal almıştır. Bir tarafında Sezar’ın kafasının yer aldığı paraların, müsabakaların düzenlendiği arenalarda kararların alınması için kullanıma girmesiyle, yazı tura atışı sporun doğal bir parçası haline gelmiştir. Peki yazı tamam da “tura” neyin nesidir? Cumhuriyet öncesi Türk devletlerinde bozuk paraların bir yüzünde hanedan tuğrası yer alıyordu. Tuğra tanımı zamanla dilimiz içerisinde yozlaşarak “Tura” şeklinde anılmaya başlamıştır. Bu yüzden bugün bozuk paralarımızda Atatürk’ün yüzünün yer aldığı tarafına tura diyoruz. İyi ki Anadolu’daki atalarımız böyle bir ritüel geliştirmişler, yoksa kim bilir yazı tura yerine ne tür saçmalıklar yapıyor olurduk…

mac

Ayna kırılması neden uğursuzluk olarak görülür?

Saçma bir batılı inancı deyip geçmeyin. Ayna kırılmasının uğursuzluk sayılması, kökeni ilk çağlara kadar giden mistik bir inanış. İlk insanların aynaları yoktu, kendilerini sadece suyun yansımasında görebiliyorlar ve bu görüntünün ruhlarının bir yansıması olduğunu düşünüyorlardı. Suyu bulandırıp görüntülerini bozan hayvan ve insanları da uğursuzluk olarak görüyorlardı. Kafanın güzelliğine bakar mısınız… Bu inanış ilk medeniyetlerde de görülmüştür. İlginçtir antik Mısır’da, firavunlar için bronz ve altın gibi sağlam metal zeminler yansıtma yapacak şekilde işlenerek ayna yapılmıştır. Burada amaç kimsenin firavunların görüntüsünü bulandıramamasıdır. Sırf bu yüzden firavunların baktığı suyun etrafında durmak bile yasak olarak toplumda yer etmiştir. Yıllar sonra cam keşfedildiğinde, cam yüzeyde de yansımaların görülmesiyle eski inanışlar devam etmiştir. Yansımasının gözüktüğü bir camın kırıldığı insanın uğursuzluk altında olduğu yaygın bir inanış halinde topluma işlemiştir. Nihayetinde modern anlamda bildiğimiz aynaların yapılmasıyla inanış, aynalar üzerinden devam etmiştir. Anlayacağınız “su”dan sebep bir inanış aslında…

ayna-kirilmasi

Doğum günü şarkısını kim bestelemiştir?

Bize ne? Demeyin ummadığınız bir anda telif hakkı ödemek zorunda kalabilirsiniz! “Mutlu yıllar sana, iyi ki doğdun, iyi doğdun Ahmeeet!” diye öyle hep bir ağızdan söylemenin bir bedeli var. Eğer ticari bir amaçla bu şarkı kullanılıyorsa telif hakkı ödenmek zorunda. Kime mi? Warner / Chappel Müzik şirketine! Peki bu zalım şirket bu şarkının telif hakkından ne kazanıyor? Yılda bir milyon dolar! Peki bu hem zengin hem zalım şirket nasıl telifini almış o meşhur şarkının? Hikayemiz 1893’te ABD Kentucky’de başlıyor, evet hani şu tavuğu meşhur olan memleket. Bir öğretmen olan Mildred Hill ve kız kardeşleri, öğrencilerinin söylemeleri için bir şarkı bestelerler. Şarkı “Good morning to all” sözleriyle bestelenir. Yani bir günaydın şarkısıdır aslında. Çok beğenilen şarkının hemen telif haklarını alan Hill kardeşler akıllıca bir hamle yapmış olsalar da, Robert Coleman adında bir başka müzisyen şarkının bestesinin üstüne “Happy birthday to you” şeklinde doğumgünü konulu sözler yazar. Olur mu sana aynı bestede iki farklı şarkı, olur! Peki Hill kardeşlerin bu durumdan haberi var mıdır? Yoktur, ne zamana kadar? Ta ki şarkı bir Broadway konserinde ticari amaçlı kullanılana kadar! Broadway “Happy birthday to you!” diye inlerken, Hill kardeşler çıkar ortaya ve şarkının kendilerine ait olduğunu ispatlarlar. Telif hakları büyük sorun olan şarkı yıllarca hiç bir yerde söylenemez olur. Hill kardeşler şarkının haklarını Warner / Chappel Müzik adlı bir şirketin üstüne de geçirince ziyadesi olur. Bu sebeple ticari getirisi olacak bütün iş ve organizasyonların bu şarkıyı kullanırken dikkat etmeleri gerekir.

dogungünü

İskambilde neden en değersiz kart grubu Sinek’tir?

Şimdi bu sorunun cevabını verebilmek için öncelikle iskambil kağıtlarındaki işaretlerin nereden geldiğine de bir bakmak lazım. Söz konusu işaretlerin Asya kökenli olduğu ve Marco Polo tarafından Avrupa’ya getildiği rivayet edilir. 14. yüzyılda Fransa’da ilk defa oyun kartları üstünde kullanılan bu semboller, Fransa’daki 4 farklı toplum sınıfını temsil edecek şekilde kurgulanmıştır. Kupa asil sınıfı ve kiliseyi temsil eder çünkü asil bir görünümü vardır. Maça ordu sınıfını temsil eder çünkü mızrağa benzer. Karo, işçi sınıfını temsil eder çünkü yapılarda kullanılan kiremitleri andırır. Sinek ise yonca yaprağını andırdığı için köylü sınıfını temsil eder. Fransa’da en al tabaka olarak görülen köylü sınıfını temsil eden sembol de, iskambilde en zayıf kart grubu olarak karşımıza çıkar. Batak oynayanlar bilir, elinize sinek iki gelirse, oyuna bir sıfır geriden başlarsınız. Neden? Sırf Fransızlar köylüleri hor gördüğü için. Mesele köylülükse, bizim Ata’mız da “Köylü milletin efendisidir” demiş kardeşim. Madem öyle bundan sonra her el “Koz sinek” diyoruz o zaman!

sinek

Uzun boylu insanların ömrü kısalır mı?

Evet. Çok net oldu değil mi? Ama gerçekten de istatistiksel olarak öyle. Deneylerle de sabit bir bilgidir bu. Misal fareler üstünde yapılan bir deneyde, genetiğiyle oynanmış ve IGF-1 adı verilen, büyümeyi tetikleyen faktörü eksiltilen farelerin diğerlerine göre ortalama %30 daha uzun süre yaşadıkları tespit edilmiştir. ABD’de Prof. Nir Barzilaive’in yaşlanma üzerine yaptığı deneylerde de kısa boylu insanların daha uzun bir ömür sürdükleri görülmüştür. Buna sebep olarak da “büyüme hormonu” olarak adlandırılan faktörlerin yoğun çalıştığı ve standartların üstünde boylara sahip insanların, büyürken ömürlerinin azalmaya başlaması olarak bir tespit getirilmiştir. Büyüme hormonu yaş ilerledikçe aktifliğini yitirir, yitirmese zaten hepimiz dev olurduk. İşte bu hormon genç yaşlarda da belli bir dengede olmak durumunda, yoksa ömür kısalıyor. Yani genç yaşta çok hızlı boyunuz uzuyorsa bilin ki tepeden baktığınız bir çok kişiden daha kısa sürede bu dünyadan ayrılabilirsiniz.

uzun-bpy

İnsanın en verimsiz olduğu saat dilimi hangisidir?

İnsan vücudu biz her ne kadar doğasını bozacak şekilde işlerde çalışıyor ve hayatlar yaşıyor olsak da aslında saat gibi çalışıyor. Belli hormonlar belli saatlerde salgılanıyor ve yaptıklarımız yapacaklarımı ona göre şekilleniyor. İnsan vücudu genel olarak her saat performans gösterebilecek şekilde tasarlanmış. Ancak 03:00 ve 05:00 arasındaki iki saatlik dilim çok kritik. Çünkü bu saat diliminde vücut melatonin hormonu salgılamaya başlıyor. Bu da bizi tembel ve kararsız yapıyor. Hemen akabinde kan basıncı bu zaman dilimi içerisinde yükseliyor. Enfarktüs, sinir krizi, ani doğum vakaları en sık olarak dünya genelinde bu iki saat içerisinde gerçekleşmekte. Siz siz olun o saatlerde yatağınızda uyuyor konumda bulunun.

tembellik

Abra Kadabra ne demektir?

Bu sorunun iki yanıtı var çünkü bu söz iki farklı kültürde de karşımıza çıkıyor. İbranice; “Aberah Kedaber” yani “Söylediğim gibi yaratacağım” ve Aramice “Abhadde Ked Habhra” yani “Dünya gibi yok ol” sözlerinin zaman içerisinde kültürden kültüre aktarılarak, muhtemelen İbrani ya da Arami sihirbazlar tarafından dünyaya yayıldığı düşünülür. Sözlerin manasına bakacak olursak son derece mantıklı bir varsayımdır.

sihirbaz

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here